Kağıt Toplayıcıların Derdini Dinleyen Avcılar Escort Yazı Ekibi
İstanbul Avcılar’a gelirken hepsinin farklı bir hayali vardı. Avcılar escort yazı ekibi sizin için araştırdı.. Beklediğinizi buldunuz mu diye sorduğumuzda hepsinin verdiği cevap aynıydı hayır çoğu Adana’da büyümüş sonra İstanbul Avcılar’a ayak basmıştı.
Nerelisin? dediğimizde hepsi Mardinliyim dedi. Giyim kuşamları hiç de fena değildi Şaban lakaplı arkadaşları konuşuyordu. Tophane’deyiz.. Tophane parkının arka kısmında Beyoğlu’nun bu unutulmuş bölümündeki kağıt depolarına gidiyoruz..
Hatta sayısı altıyı bulan her kağıt deposunda altı yedi kişi bir maişet kavgası veriyor. Kapısını çaldığımız ilk depoda karşımıza daha önce menajerlik yapmış yani Avcılar escort çalıştırmış bir arkadaş çıkıyor karşımıza ve konuşmak istemiyor..
Kağıt Toplayıcıların Derdini Dinleyen Avcılar Escort Yazı Ekibi
Bize söyleyeceği hiçbir şey yokmuş.. Biz ikna etmeye çalışırken başındaki rengi solmuş.. Hatta şapkayla içeri giren ağabeyi yardımcı olabileceğini söylüyor. Ancak onun çalıştığı depoya gitmeliymişiz.. Avcılar eskort bayan çalıştırmış çocuğun abisi önde..
Sadece biz arkada Tophane’nin arka sokaklarında yürüyoruz. Ayrıca sokaklara yoksul bir sessizlik hakim. Büyük, camlı bir kapının önünde duruyoruz.. Sadece buyur, diyor kağıt deposuna giriyoruz. İçeride daha önce hiç karşılaşmadığımız rutubetle..
Ayrıca toz karışımı rahatsız edici bir koku var. Sağda solda paketlenmiş mallar rastgele istiflenmiş. Duvarlar kireçle boyanmış.. Hemen ileride bir masa.. Ayrıca muhtemelen çöpten çıkmış. Masanın etrafında her biri farklı türde beş sandalye..
Ve biraz sonra adını öğrendiğimiz adam.. Sanki geldiğimizi haber almış da bizi bekliyormuş gibi.. Masanın başına oturmuş bizi izliyordu. Onların sıkıntılarını hayatlarını yazmak olduğunu.. Hatta söylediğimizde şaşırıyorlardı.
İstanbul’un insanı onlara yabani gözüyle bakıyormuş.. Ancak her şeye rağmen seviyorlar insanları.. Hatta bir de taksiciler küfür etmeseler! Gariptir ama taksicilerle araları pek de iyi değildi. Bunu İstanbul’da çok sayıda taksici olmasına bağlıyorlardı.
Sokağın Sesini Dinlemek İçin Buradalar
Her şeye rağmen hayata gülerek bakıyorlar.. Ayrıca Zorluk çoktu ama anlayan.. Sadece beraber yatıp kalktıkları arkadaşlarıydı. Daha önce Adana’da da bu işi yapıyorlarmış. Yani kullanılmaz deyip çöpe attığımız eşyayı.. Ayrıca kağıt ve plastik gibi..
Sadece geri dönüştürülebilen maddeleri toplayarak oraya buraya satıyorlar.. Adana Belediyesi izin vermiyormuş çöpü karıştırmalarına. Onlar da taşı toprağı altın olan İstanbul’umuza gelmişler. İstanbul’da belediyeyle sorun yaşamıyorlarmış.
Günde 6 – 7 milyon lira arasında kazanıyorlar. Bu parayı kazanmak için sabahtan akşama kadar gördüğümüz o koca arabaları çekiyorlar. Bir yokuştan diğerine tırmanıyorlar. Çöplerin arasından çıkan kimi değerli eşyayı sattıkları zaman para kazanabildiklerini söylüyorlar.
En büyük sıkıntıları dolara endeksli sattıkları kağıt, plastik, vb.. Ne kadar garip değil mi. Bilgisayar, cep telefonu.. Avcılar partner TV gibi aletleri alırken hayatımızı etkileyen dolar, çöpe attığımız maddelerin geri dönüşümünü bile etkiler hale gelmiş.
Doların fiyatı düştüğü zaman onlar da çöplerden topladıkları kâğıdın, plastiğin fiyatını düşürmek zorunda kalıyorlar. Çünkü yurt dışından gelen geri dönüşümlü mallarla rekabet etmek zorundalar. Biz depoda otururken içeri giren bu bölgenin..
Öteki çöp toplayıcıları hayat pahalılığı ye taksicilerden şikayet ediyorlar. Hepsi bir ağızdan konuşuyor sanki. Zaman ilerledikçe sohbetimiz koyulaşıyordu. İçeri girenlerden biri, bir çay demleyin de içelim, dedi çay demlenirken sohbet daha bir koyulaştı.
Çöp Toplayarak Geçimini Sağlayan Çocuklar
Şuan elimizdeki malı satmıyoruz. Düşük fiyattan alıyorlar dışarıdan gelen malı tercih ediyor adamlar. Dolar düşünce o daha ucuza geliyor.. Avcılar eskort kız diyor.. Bugün 24 yaşında. İlkokula giderken başlamış kağıt toplamaya.
Matematik için bitirdim ilkokulu derken yere dönüyor, yüzünde söyleyemedikleri.. Daha 10 yaşındayken bakmak zorunda olduğu insanlara halen bakıyoruz. Bu arada çay demlenmişti konuşmaya devam ediyordu.
Çöplerden tahmin edemeyeceğimiz şeyler çıktığını söylüyor. Altınlar, paralar, cinsel oyuncaklar, hatta ölü bebekler. Bir anlamda ülke ekonomisine katkıda bulunan, ekmeğini taştan çıkaran bu insanlar en çok bu koca şehirde bir karınca kadar..
Hatta değerlerinin olduğundan yakınıyorlar. Çektiğimiz arabalarda 200 250 kilo yük oluyor. Bir yokuştan çıkarken arabaların ne kadar ağır olduğunu tahmin edin. Arkamızdan gelen araçlar bize korna çalıyor, bazıları küfür bile ediyor.
Halbuki biz girebilecek bir ara bulsak zaten yol veririz onlara. Neden bizi anlayamadıklarını anlayamıyorum. Bardaklarımızdaki çaylar tükendi. Herkesin bardağına çay dolduruldu, ancak benim bardağım boş. Tadı damağımda kalmıştı çayın, ikinci bardağı da istedim.
Ben bir bardak çay daha alabilir miyim? dedim, cümlemin bitmesiyle Yusuf ayağa fırladı, ağabey helal olsun. Sen bizden tiksinmiyorsun, diye bağırdı. Çok şaşırmıştım. Bir bardak çay içtim ve bunun için sevindiler. Toplumun kendilerini dışlamasından bunalmışlardı.
Ekmeğinin Peşinde Koşan İnsanlar
Buraya gelen insanların tiksinip çay içmediğini söylüyorlardı. Bazen onlar kağıt toplarken yanlarından geçen insanlar burunlarını tıkayarak geçiyorlarmış. Bunun ne kadar onur kırıcı bir şey olduğunu bilemezsin ağabey.
Biz temizliğimize dikkat etmek zorundayız. Aksi halde bu işi yapamayız. Sağlıklı olmak zorundayız. İstediğim ikinci bardak çayın böyle bir patlamaya yol açacağını bilemezdim. Ama onların mutlu olduğunu görmek keyif vericiydi ya bir o kadar da üzücüydü.
Birden içeriye saçını sarıya boyamış, modern giyimli genç ama görünümü genç olmayan biri girdi, elinde boş bilgisayar kartuşları vardı. Haşim yerinden kalkıp gelen kişiyle ilgilenmeye başladı. İçeri giren Sarı Kafa hemen sohbetimize dahil oldu.
Gerçek adını söylemek istemiyordu. O da kağıt toplayarak sürdürüyordu hayatını. Ama hiç kağıtçıya benzemiyordu. Taksim’de kızlar beni görüp laf atıyorlar, tanışmak istiyorlar. Aynı kızlar beni çöpleri karıştırırken görünce şaşırıyorlar.
Bunun bir geçim yolu olduğunu anlayamıyorlar. Öfkeliydi. İstanbul’a üç arkadaşımla beraber geldim. 1989 yılında gelmiştik. Diğer arkadaşlarımın ikisi Beyoğlu’nda ibnelik yapıyor. Onlar bu yolu seçtiler ben bu yolu..
Hatta onlarla halen görüşüyorum. Ben namusumla yaşadım. 24 yaşındayım.. Avcılar escort yazı ekibi iki çocuğum var. İkizler, ben daha yüzlerini bile göremedim. Yanlarına gitmek için yeterli param yok…