Çiftçilik Yapmayı Seven Avcılar Escort Londralı Aceline
Ad Details
- Tarih: 10 Aralık 2017 22:07
- Kalan Sure: Bu ilanın süresi doldu
Bayanın Biyografisi
Çiftliğimi nasıl idare edeceğimi Avcılar escort bayan olarak öğrenmiştim. O sırada beni denizde bulup kurtaran iyi kalpli kaptan, yolculuğa çıkmak için hazırlanıyordu. Gemisi aşağı yukarı üç aydan beri oradaydı ve yük alıyordu.
Kendisine Londra’da kalan paramdan söz edince de, bana dostlukla iyi bir öğüt verdi. Senor Inglese dedi.. Bana daima böyle hitap ediyordu. Eğer bana gerekli mektupları verirsen Londra ’daki kimseden paranı aldırırım.
O insana paranı Lizbon’a göndermesini istediğini yazıver. Ben, Lizbon ’da bu parayla işine yarayacak olan şeyleri satın alırım. Bunları sana getiririm. Fakat olayların ne olacağını sadece Tanrı bilir. Londra’da iki yüz sterlinin olduğunu söylüyorsun.
Çiftçilik Yapmayı Seven Avcılar Escort Londra’lı Aceline
Ben bunun yarısıyla işine yarayacak şeyleri alırım. Çünkü insanların başına türlü kaza ve felaketler gelebilir. Böylece sadece paranın yarısını harcamış olursun. Bununla alınacak mallar bir şey olmadan buraya erişirse o zaman yine aynı mallardan ısmarlayabilirsin tabii.
Eğer bir felaket olur ve mallar giderse hiç olmazsa kalan paranla yeniden bir şeyler yapabilirsin.. Bu pek uygun bir öğüttü ve kaptan da bana büyük dostluk göstermişti. Bundan daha iyi bir çözüm yolu olamayacağı kanısına vardım.
İngiliz kaptanın dul eşine başıma gelenlerin hepsini yazdım. Korsanların eline düşmemi, tutsaklığımı, kaçmami, denizde Portekizli kaptana rastlamamı ve onun iyiliklerini ve her şeyi anlattım.. Şimdiki durumumu da açıkladıktan sonra paramı o kaptanla göndermesini istedim.
O dürüst kapı tan da Lizbon’a varınca oradaki İngiliz tüccarları aracılığıyla bana gerekli şeyleri Londra’dan ısmarlatmış. İngiliz kaptanını dul eşi de istediğim gibi paramın yarısını yollamakla kalmayıp kendi cebinden de Portekizli kaptana hediye olarak para göndermiş.
Bir süre sonra 0 iyi niyetli Portekizli kaptan, benim mallarımla çıkageldi. Ben kendisine aklıma gelen şeyleri ısmarlamıştım. Fakat bu işte çok yeni olduğum için gerekli bazı şeyleri düşünememiştim. Kaptan bunları da akletmiş, şeker yapmak için gerekli diğer şeyleri de aldırmıştı.
Mutlu Sonu Garanti Eden Bayanlar Tek Sitede
Bu mallar gelince kendimi birden zengin sandım. Hem çok sevindim hem de şaşırdım. Bu arada Avcılar eskort kaptan, Londra’daki escort Avcılar gibi kadıncağızın kendisine hediye olarak yolladığı beş Sterlinle altı yıl sonra azat edilecek bir köleyi satın alıp getirmişti.
Buna karşılık da bir şey istemedi. Sadece kendi yetiştirdiğim tütünden birazını zorla kabul etti. Hepsi bu kadar da değildi. Gelen mallarımın hepsi de İngiltere’de yapılmıştı. Özellikle yünlü kumaşlar, pamuklular vs. Brezilya’da çok beğeniliyor ve aranıyordu.
Onun için de bunları büyük kârla satabildim. Böylece ilk gelen mallara verilmiş olan yüz sterline karşılık elime tam dört misli para geçti. Artık durumum yoksul komşununkinden çok iyiydi. İlk iş olarak kendime zenci bir esir aldım.
Bu arada bir de Avrupalı yardımcı buldum. Yani kaptanın Lizbon’dan getirdiği adamdan başka yanımda iki kişi daha vardı. İnsan zenginlikten doğru dürüst yararlanamazsa bundan büyük kötülük görmesi de mümkündür.
Ertesi yıl çiftliğimden iyi kazanç sağladım. Kendi topraklarımdan elli balya tütün aldım. Bu arada tütünün kalanı civardaki durumu çok kötü komşulara dağıtmıştım. Elli balya tütünü işleyip Lizbon’dan gelecek geminin götürmesi için bir kenara kaldırdım.
Ücret Karşılığı Görüşen Bayanlar
Artık işim de param da artmıştı. Onun için de erişemeyeceğim şeylere heveslenmeye başladım. Yaşantıma eskisi gibi devam etseydim çok mutlu olabilirdim sanırım. Babam, bana öğüt vererek sakin ve huzurlu bir hayat sürmemi söylemişti.
Fakat benim aklım başka şeylerdeydi. Dünyayı dolaşmak gibi budalaca bir arzu yüzünden türlü felakete uğradığım halde yine de kafamdan böyle fikirleri atamıyordum. Nasıl daha önce annemle babamı bırakıp gittiysem, bu sefer de çiftliğimi bırakmayı düşünüyordum.
Yeni çiftliğimde zengin ve mutlu bir insan olmaktansa, birden Avcılar bayan escort Aceline gib büyük servet sahibi olmayı arzu etmekteydim. Brezilya’ya yerleşeli dört yıla yakın zaman olmuştu. Çiftliğimi genişletip bir taraftan zengin olurken..
Özellikle ülkenin dilini de öğrenmiştim. Ayrıca oradaki birkaç çiftçi ve San Salvador’daki tüccarlarla da ahbap olmuştum. San Salvador bizim limanımızdı. Bu tüccarlarla konuşurken onlara Afrika sahillerine yaptığım iki yolculuğu da anlatmıştım.
Bir keresinde Guinea’daki zencilerle alışveriş yapmak çok kolay.. dedim. O sahillerde boncuk, oyuncak, bıçak, makas, balta, cam eşyaya karşılık altın tozu, Guinea buğdayı, fildişi ve daha başka çeşit değerli şeyi almak kabil.
Bebek Yağı İle Masaj Yapan Güzeller
Hem oradaki zencileri de çalıştırmak için Brezilya’ya getirmek mümkün. Tüccarlar her sözümü büyük dikkatle dinlediler. Özellikle zenci esir satın almak onları ilgilendiriyordu. O zamanlar böyle insanları alıp satmak çok önemli bir ticaret sayılıyordu.
Ve garip bir şekilde bu normal karşılanıyordu.Fakat bunu yapabilmek için de İspanya ve Portekiz Krallarından özel izin almak gerekiyordu. Bu nedenle satılan zencilerin üyatı yüksek oluyordu. Bir gün yine Afrika sahillerinden ve zencilerden bahsettim.
Tüccar ve çiftçi ahbaplarım yine sözlerimle çok ilgilendiler. Ertesi sabah onlardan üçü beni görmeye geldi. Dün gece anlattıkların bizi çok düşündürdü.. dediler. Onun için de sana gizli bir teklifte bulunmaya geldik. Sözlerimizi kimseye anlatmayacağına yemin etmelisin.
Aynı zamanda istediklerini yaparak yemin ettim. İçlerinden biri, Biz bir gemi donatıp Guinea’ya gitmeye karar verdik.. diye açıkladı. Çiftliklerimizde adam sıkıntısı çekiyoruz. Sen de aynı durumdasın. Bizim esir ticareti yapmaımıza imkan yok.
Onun için de Afrika’dan alacağımız zencileri açık açık satamayız. Biz sadece bir sefer yapmak niyetindeyiz. O zencileri alıp buradan gizlice sahile çıkaracağız. Bunları aramızda bölüşerek Avcılar escort bayanlarında çalıştığı çiftliklerimize götüreceğiz.
Her Irktan Kadın Bizim Sitemizde
Yalnız bize zencilerin alım işiyle uğraşacak biri gerek. Bu kimse Guinea’da yerlileri seçip satın alma işine bakacak. Sen bizim satın alma memurumuz olur musun? Bunun olağanüstü bir teklif olduğunu da söylemeliyim. Çiftliği olmayan ve durumu bozuk biri böyle bir teklifi çok beğenirdi.
Oysa benim iyi ve’ bol para getiren bir işim vardı, üç dört yıl daha böyle çalışırsam iyice zengin olacaktım. Sonra Londra’da kalan yüz sterlinimle de yine mal getirebilirdim. Böylece üç dört bin sterlin kazanırdım.
Onun için de böyle bir yolculuğu aklımdan geçirmeye kalkmam bile saçmaydı tabi. Nasıl başlangıçta dayanamayıp denize kaçtıysam, aynı şekilde bu teklif karşısında da dayanamadım. Babamın öğütlerini de unuttum. Ben yokken çiftliğimle uğraşacak birini bulursanız gelirim..
Onlar da çiftliğimle ilgilenecek birini bulacaklarına söz verdiler. Çiftliğimi korumak için gerekli tedbirleri aldım. Bir de vasiyet yaptım. Ölecek olursam malımın yarısı kaptana, yarısı İngiltere’deki aileme kalacaktı.
Aklımı kullanmadan duygularıma kapılarak hareket ettiğim için başıma yine felâket geldi. Gemiye uğursuz bir zamanda bindim.. Yani annemle babamı bırakıp gemiyle kaçtığım günün üstünden tam sekiz yıl geçmişti. Gemimiz 12 tonluktu.
Sizleri Whatsapp Üzerinden Bana Taciz Mesajı Atarken Görmek İstiyorum
Sekiz topumuz, kaptan, yardımcısı ve benim dışımda on dört de adamımız vardı. Tekneye yük almamış, yalnız zencilerle alışveriş yapmak için boncuklar, aynalar, bıçaklar, baltalar ve buna benzer şeyleri yüklemiştik. İlk günler yolculuk sakin geçti, fakat on ikinci gün bir kasırga çıktı.
Bu fırtına süresince neler çektiğimi anlatmama gerek yok sanırım. Denizin bizi yutacağını ve hepimizin öleceğini düşünüyorduk. Gemicilerden biri sıcak hummasından öldü. Başka bir gemiciyle kamarot da denize uçtu.
Fırtına böyle şiddetle devam ederken gemicilerden biri Kara diye haykırdı. Sabahın erken saatiydi: Biz nerede olduğumuzu anlamak için kamaradan çıkıp koştuğumuz sırada gemi birden karaya oturdu. Dev dalgalar geminin üstünden aşmaya başladı.
Hepimiz de ölmekten korkarak yine kamaramıza sığındık. Çok kötü durumdaydık. Nerede olduğumuzu bilemiyorduk. Rüzgar dönmezse dalgalar teknemizi parçalayacaktı. Bir ara rüzgar hafifler gibi oldu. Fakat gemimizin dibi iyice kumlara oturmuştu.
Gemideki filikayı indirmeye karar verdik. Bunu dalgalı denize nasıl indireceğimizi de bilemiyorduk. Fakat neredeyse parçalanacak olan gemide kalmamıza da imkan yoktu. Neyse, kaptan yardımcısı flikayı tuttu ve diğerleriyle birlikte bunu geminin yanından indirdiler.
Heyecanla Şanslı Erkeğimi Bekliyorum
On bir kişiydik. Filikaya binerek kendimizi Tanrı’ya emanet ettik. Fırtına hafiflemişti, ama dalgalar hala yüksekti ve şiddetle sahile vuruyordu. Her an batabilirdik. Küreklere sarılarak üzgün bir şekilde karaya doğru gitmeye çalıştık.
Hepimiz de idama giden insanlar gibi hareket ediyorduk. Çünkü sahile yaklaşınca teknenin karaya vurup bin parça olacağından korkuyorduk. Sahilin kayalık mı, kumluk mu; sarp mı düz mü olduğunu da bilmiyorduk. Yaklaştıkça kara, denizden daha da korkunç gözükmeye başladı.
Bir buçuk mil kadar ilerlediğimiz sırada dağ gibi bir dalga gelerek teknedekilerin hepsini birden denize döküverdi. Aman Tanrım! bile diyemeden suyun dibini boyladık. Suyun dibine batarken hissettiklerimi anlatamam. Yüzmeyi çok iyi biliyordum.
Ama beni sürükleyen dalgalardan kurtulmama imkan yoktu. Dalga beni alıp sahile doğru taşıdı ve sonra orada eriyip, gitti. İşte Fransız güzeli Aceline’nin Avcılar escort bayanlar olmadan önceki yaşadığı macerası.. Aslında maceraperest eskort başlığı atsaymış daha isabetli olacakmış..