Fantezi Yapan Avcılar Escort Mutlu Sonlu

Bayanın Biyografisi

Barda otururken, koltuğunuzun yanında duran yabancının kokusunu içinize çektiniz. Hafif bir erkek parfümü, taze kesilmiş odun ve deri karışımı… “Bu koltuk boş mu?” diye fantezi yapan Avcılar escort olarak sorduğunda, sesinin tınısı sizi aniden alıp götürdü. Baktığınızda, gördüğünüz gülümsemeyle başladı.

“Boş,” diye cevapladınız, sesiniz bilerek alçak ve çekici çıkmıştı. Daha önce hiç tanışmamış gibi davranıyordunuz, oysa bu adamla dün gece aynı yatakta uyumuştunuz. “Ne içersin?” diye sordu, barmenin dikkatini çekmek için elini kaldırırken. “Beni şaşırt,” dediniz, dudaklarınızda muzip bir gülümsemeyle.

Fantezi Yapan Avcılar Escort Mutlu Sonlu

Barmen martinisini getirdiğinde, kasıtlı olarak parmaklarınızın onunkine değmesine izin verdiniz. Bu küçük temas bile içinizde bir elektriklenme yarattı. “Sık sık gelir misin buraya?” diye sordu, size doğru hafifçe eğilerek. “Hayır,” diye yalan söylediniz, “aslında şehre yeni taşındım.

” Yalanınız ne kadar büyükse, oyun o kadar heyecan verici oluyordu. Elini dizinize koyduğunda, bacaklarınızın arasında yavaşça yukarı doğru kaydı. “Çok küstahça,” diye mırıldandınız, ama bacaklarınızı biraz daha aralayarak davetiye çıkardınız. “Seni tanıdıkça daha da küstahlaşacağım,” diye fısıldadı kulaklarınıza yaklaşarak.

“Belki de beni evime götürmelisin,” dediniz, bir yabancıyla böyle konuşmanın verdiği yasak heyecanla. “Çok hızlı ilerliyoruz,” diye karşı çıktı oyunu sürdürerek. “Belki de senin için yeterince hızlı değil,” diye meydan okudunuz, elinizi onun uyluğuna atarak.

Barda çıkan bu küçük oyunun ardından, taksiye bindiniz. Arka koltukta birbirinize yapışmış haldeyken, şoförün aynadan gözetlediğini biliyordunuz ama umrunuzda değildi. Elleriniz birbirinin kıyafetlerinin altında geziyor, öpüşmeniz giderek daha vahşileşiyordu. “Adımı bile bilmiyorsun,” diye mırıldandı dudaklarınızı bırakarak.

Fetiş Sever Misin?

“Bilmem gerekmiyor,” diye karşılık verdiniz, elinizi onun pantolonunun fermuarına götürerek. Eve vardığınızda, kapıyı açık bırakarak koridorda birbirinizi soymaya başladınız. Ceketiniz yere düştü, hatta gömleğinizin düğmeleri teker teker açıldı. “Yatak odası nerede?” diye sordu özellikle sizi duvara yaslayarak.

“Bulur musun?” diye özellikle meydan okudunuz. Onu iterek aynı zamanda kendiniz rehberlik etmeye karar verdiniz. Yatak odasına girdiğinizde, oyunun kuralları yeniden değişti. “Bugün ben yönlendireceğim,” dediniz, onu yatağa iterek. “Peki ‘yabancı’,” diye alaycı bir tonla karşılık verdi, “bana ne yapacaksın?”

Cevabınız, üzerine çıkıp dudaklarınızı onunkine bastırmak oldu. Sabah uyandığınızda, yatağın diğer tarafı boştu. Mutfağa gittiğinizde onu kahve yaparken buldunuz. “Güzel bir geceydi… ismin neydi yine?” diye şaka yaptı. Kahkahalarınız mutfağı doldururken, bir sonraki rol yapma oyununuzu planlamaya başlamıştınız bile.

Belki bu sefer doktor ve hemşire, ya da patron ve sekreter olacaktınız. Önemli olan, bu yasak oyunun verdiği benzersiz heyecanı tekrar yaşamaktı.